//-->

ATATÜRK VE TÜRK DÜNYASI

TÜRKLERİN ESKİ İNANÇLARI VE TANRI İSİMLERİ

TÜRKLERİN ESKİ İNANÇLARI VE TANRI İSİMLERİ

Türklerin eski inançları ve tanrıları :
ŞAMANİZİM :
Şaman kelime olarak Çince olup istekleri yenen, sağlam iradeli demektir. Şamanizim inancın içeriği ve sergilediği doktorine göre; bir din olarak kabul görmezsede din kadar tesirli olmuş ve uzun yıllar Türk’lerin yaşamlarında ve hayatında büyük rol oynamıştır. Özellikle Altaylı Türk’ler uzun yıllar etkisinde kalmıştır. Animizim’in ve natürizim’in kaynaklarından oluşan bir zemin üzerinde tutunarak hızla yayılan Şaman- izimde, bu inancı yayan ve uygulayan kişilere Şaman denilmektedir. Şamanlara göre; ilk insanlar kendileri için heybetli ve korkutucu olan ve yine insanlar için iyilik eden iyi ruhlar bulunur. İnsanlar ölüp dünyadan ayrıldıktan sonra, o ölen kişilerin ruhları insanlar arasında dolaşır. Onlara musallat olarak, zaman zaman zarar verirler. İşte zararlı olan bu ruhları kovmak maksadıyla Şamanlar törenler düzenleyip dualar okur.

Toplum arasında büyük güç olan hatta yayıldığı yerlerde devletin mükaddaratını değiştirebilen Şamanizim inancında olan Türk’lerde diğer aynı inanç da olan millet ve toplumlar gibi Şamanların tanrılarla konuştugunu ve ruhlar ile konuşup onların yardımı ile yol gösterir onlara akıl öğretir, hekimlik yapar hastalara musallat olan kötü ruhları kovmak için telkin yolu ve yaptığı çeşitli bitkisel ilaçlar ile şifalar arar. Dahada ilğinci başına at kuyrugu, yüzlerine maske geçirip, ziller ve çınğıraklar takılı özel giysileri ile bağırır, oynar ve davul çalarak dua edip çeşitli hareketler yapar. Şamanizimde Şamanlara göre insanların biri kendilerinde diğeride ayrı ama bir birinin aynısı olan iki ruhu vardır. Bu eş ruh bir hayvan halindede olabirki bunada “Yekil„ denilmektedir. Şamanizimde birden fazla tanrı vardır ve bu tanrıların görev ve yetkileri birbirin- den ayrıdır. Şamanizimde beş kutsal unsur vardır. Bunlar; Demir, toprak, ateş, su ve ağaçtır. Yine Şamanlara göre gökler onyedi kat olup bu mekan; aydınlıklar içerisinde cennetler alemi olup burada tanrılar ikamet ekmektedir. Yeraltı ise dokuz tabakaya ayrılır ve orada karanlıklar diyarı ve cehennemler bölgesidir. Ölen günahsız bir kişinin ruhunu göklerdeki cennetlere hakim olan iyilik tanrısı Ülgen’e götüren Yayuci ile günahkarları yer altında oturan kötülük tanrısı Erlik Han’a götüren “Körmös„ ler vardır. İlk Uygur hanları Kül Bilge ve Moyun Çur birer Şamanistir. 763 yılında Böğü Hanın şamanlığı bırakıp Mani dinine girmesi ile Uygur’lar da dinlerini değiştirdi.

ANİNİZİM :
Aninizim kelime anlamı ile bütün varlıkların ruh sahibi olduklarına inanmaktır. Animis inancında olan kişilere göre canlı veya cansız olan her şeyin bir ruhu vardır. Bu ruhlar bulundukları canlı veya cansız maddeden ayrıldıktan sonra, göklere ve günahkar ise yeraltına giderler. Hayvanları tanrılaştırmada aninizim inanışının temelini oluşturur.


NATÜRİZİM :
Güneş, Ay ve Yıldız gibi Kozmik varlıkları, Rüzgar ve Fırtına gibi doğa olaylarını şahıslandırarak, onların zeka sahibi olduklarını ve onlarında duyguları olup; kudret sahibi olduklarına inanmak ve onları tanrı olarak tanımaktır. Kuru- cusu olmayan bu dine ve inanaca göre; dünyada her şey dağlar, taşlar, ağaçlar ve sulardan gelir. Onların yapamayacagı hiç bir şey ve önünde enğel olacak kuvvet yoktur.

MANİHAİZİM :
Bu dinin kurucusu M.S 216 yılında doğup ve 276 yılında İran hükümdarı Behram tarafından öldürülen “Mani „ adında bir İran’lıdır. Mazdaizim ve Budizim gibi dinleri bütünleştirme amaçlı bir din olan Manihaizim’de adı kurdugu dine verilen Mani tanrı tarafından peygamber olarak gönderildiğini söylemiş ve bir mağaraya çekildikten sonra bir yıl içinde « Erteni Mani » adındaki kitabını yazmıştır. Mani’ye göre; Nur tanrıyı ve iyiliği, karanlıkta şeytanı ve kötülüğü temsil eder. Uygur Türk’lerine manihaizm 763 yılında Böğü Han tarafından sokulmuştur.

MAZDEİZİM :
İsanın doğumundan önce VII. yy.da doğduğu tahmin edilmiş olup; bu dinin kurucusu “Zerdüşt „ Ormiye’lidir. Bu inanca göre Zerdüşt doğar doğmaz Tanrı ona dünyayı islah etmesini ister. Üstün zeka ve olagan üstü güce ve kuvete sahip olan Zerdüşt henüz küçük yaşta olmasına karşın cinlerle ve devler ile savaşır. Zerdüşt 30 yaşına geldiğinde “ Buhu Banu „ adındaki bir melek onu büyük tanrı olan ve göklerde oturan “Ahuramazda „ nın yanına götürür. Orada kendine tanrı ona “Avesta „ adında bir din kitabı verir. Zint dili ile yazılan ve Zint Avesta adı verilen bu kitap 21 bölüm ve 200 sayfadır. Bütün esasları içinde toplayan bu kitap Araplar tarafından yok edilir. Zerdüşt güneşi ve ateşi ön plana alır. Çünkü bu dine göre büyük tanrı Güneşte oturur. Ateş ve narda güneşten gelmiş olarak kabul edilir ve bu dine inananlar ateşi söndürmemeye özen gösterir. İllada sönecek ise söndürürken çok dikkat eder.

Mazdaistlere göre ateşten sonra su kutsal sayılır. Bu dinde esas hayır ve iyiliktir. İnsanların iyileri cennete büyük tanrı Ahuramazda’ nın gönderdiği iyilikler ve nur tanrısı olan “Hürmüz „ ün yanýna giderken, kötüleride cehenneme kötülükler ve karanlıklar tanrısı “Ahriman „ ın yanına gideceğine inanılır. Büyük tanrı Ahuramaz’da insan şeklinde ve sakalıdır. Bu dine göre; Ahrıman’ın emrinde, kötülük yapmakla görevli olan; Druiys, Daevas, Pairikas ve Yatus adında korkunç devleri vardır. Yine bu inanca ve dine göre; ölümü kötü ruhlar yapar. O neden ile ölen kişinin ölüsüne kim dokunursa pis sayılır. Ölen kişinin evinde kışın dokuz, yazında otuz gün ateş yakılmaz. Ateşi ve toprağı kirletmemesi içinde ölü yıykanmaz ve gömülmez. Ancak yüksek bir yere bırakılır ve orada vahşi yırtıcı hayvanlar yer. Mazdaistlere göre köpek, kuşlar ve horozlar kutsal hayvanlardır.

BUDİZM :
Tanrının emirlerini yerine getiren kutsal adam manasında olan bu kelimeyi Hintl’iler “Sidharta Gotama „ adındaki bu dini kuran kişiye verdik- leri bir isimdir. Bir Hint hükümdarının oğlu olan Gotama 10 yıl babasının sarayında kaldıktan sonra 29 yaşında, evli ve bir çocuk babasıyken sarayı terk ederek bir mağaraya çekilir ve kendisinin kurdugu Budizim dininin esasları üzerinde çalışır. Buda ilk yıllarda çok tepki almasına rağmen daha sonra kurduğu din, ilği çeker ve kısa zamanda hızla yayılır. M.Ö 480 yılında seksen yaşında ölen ve elli yıl bu dini yaymak için çalışan Buda’ ya göre “ Sakyamoni’de derler„ halk arasında yaygın olan Brahma dini yersiz ve zararlı bir dindir. Bu din ızdırap verip, felaket getirdiğini ve ıstırap ve felaketlerden kurtulamın ancak gecici ve fani olan dünya işlerinden el çekmek, dünya varlığına iltifat etmek, zevkler- den kaçınmak, arzularını öldürmek ve doğru olmakla mümkün olacaktır. İnsanlar böyle hareket edip; hiç bir cana kıymazsa , kimseye fenalık etmezse, malını almaz, yalan söylemezse, kutsal alemi temsil eden ve sükun ve huzur alemi olan ( Nirvana’ya) ulaşabilirlerki Nirvana bütün arzuları yok etmek içindir. Budistlere göre; Mazdaizim’de olduğu gibi ölen insanın cesedi pistir. Bunun için ölen kişinin ceseti ya nehre atılır, ya vahşi hayvanlara verilir veya yakılarak ölenin teninin toprağa değerek pisletmesini önlerler. Hint ve Çin’liler de bir Buda’nın yakılan cesedinin külleri yedi memlekete dağıtılırken ; Türkler Budizmi farklı olarak kabul etmişler ve bilh..a insan ölüsü ve gömülmelmesi ile ilğili inançları benimsememişlerdir.

TAOİZİM :
Din olmaktan daha ziyade bir mezhep demek daha yerinde olur. Orta Asya Türk’lerinin bir kısmını etkisi altına alan bu inancın kurucusu Çang Tsolin adında bir Çin’lidir. Fakat oğlu Heng bunu biraz daha genişleterek bütün içeriklerini ve kurallarını Taoking adında bir kitapta toplamıştır.

Taozime göre, kozmik alemden önce maddi olmayan, yani gözle görülmeyen ve kendiliğinden oluşan kudret sahibi biri vardır. Bu sahib “ Tao „ dır. Taoya göre insan yere, yer göge ve gökte Tao’ya tabidir. Aninizim’e biraz benzerliği olan bu mezhepte Taoizim maddeye değil, ruh ve karekter yapıları ele alarak insanların iyi olmalarını, her şeyi hoş görmelerini, arzularını bırakarak kanaat sahibi olmalarını ister. Kötüler için en büyük çezanın unutulmuş olunacagını ve iyilik yapan iyi kişiler içinde başka alemlerden bahseder. Taoizimin tanınan boşluk alemi dört hayvanın ismi verilerek dört yöne ayrılır. Doğuda Gök ejderha, Güneyde kızılkuş, batıda akkaplan ve kuzeyde Kara Kaplumbağa bulunur.

LAMAİZİM :
Tibet taraflarında kurulmuş ve Türk’lerden bir kısmınında inandığı bir dindir. Lamaizim’in başında Tibet’teki din ve dünya işleri başkanı Dalay Lama bulunur. Bu inanca göre Dalay Lama Budizmin kurucusu Buda’nın ruhunu taşımaktadır. Bu nedenle Budizmin etkisi daha fazla görülür. Farklı olan tara fıda pek yoktur. Ferağat, iyilik ve hayırseverlik ikisindede esastır.

Mitolojideki eski Türk tanrıları :
Adad,Adakutay, Adar,Ağaç Han, Ağada, Ağilim, Aiyanar, AkHan, Ak Toyun, Alasbatır, Alda, Altay Han, Amal, Aman, Ammezzad- du, Ammun, Ammunki, Ancazin, Andarkan, Ank, Anþhar, Anu, Anunnaki’ler, Arah, Ardini, Ardis, Ark-hu,Arsi, mela, Arunas, Aş-kesapa, Aştabi, Ayata, Ay Han, Babar, Balala,Baran- batır, Bunçak, Hutuh, Gölpön Ata, Dağ Han, Darak, Demir Han, Deniz Han, Devi (Kali), Dingir, Ea (Enki, Ank), Ea, Enki, Enlil, Enmeþarru, En Urta, (En-zu), Erlik Han, Kara Han, Gibili (Girsu) Gizida, Goğa, Gök Ejderha, Gök Han, Gök Tanrı, Gramadevate, Gud, Gudatu, Gudea, Gün Han, Haldi, Halkı, Hama-nni, Haniş, Hapantalliyas, Harziş, Haşameli, Haşenil, Huban, Hurbi,Hutran, Hu- tuini, İgigiler, İlu, İn, İr, İra, İragal (Nerga), İrşirra’lar, İskur, İşmekaralı, İtoga, Kabrides, Kali (Devi), Kambarata, Kumruşapa, Karakaplumbaga Karsa, Kaşku, Kayadan,Kayra (Kara Han), Ka-Zal, Kergiday, Kuhumban, Kındakarbu, Kırsa- mas, Kızıl Kaplan, Kızıl kuş, Kuday, Kumarbi, Kusuk, Lagamal (El-Et), Lama, Lirgal Narada, Lugal, Lugal Banda, Lugan Kurkura, Magan Silkilak, Malahay, Manyos, Mergen Minki, Mucera, Mummu, Mut, Nabu, Nahhunt, Nalaini, Nan nar, (En-zu), Napirtu, Napsa, Naruti, Nergal, Nerik, Nin girsu, Nin, gişzida, Ni-nip, Nin Karak, Nin marki, Nin Uraş, Nudimmu, Oba, Odine, Oğan, Okto Han, Ongol, Orangay, Öze Gök,Özen Han, Panintmri, Papsukkal, Piva, Pushan, Ra-mman, Rudra, Sabıray, Sarı (Kara) Han, Sarru, Saspunas, Sebitu, Selardis, Sin, Sotrol, Suiyesi, Sulikatte, Suma, Sustuganah, Şamaş, Şandaş, Şapak, Şara, Şar-rumma, Şimege, Şullat, Şumukan, Takiti, Talay Han, Tarhan, Tarhunza, Tarila, Telepinu, Temti, Tengere Kaan, Teþup, Tinia, Tiriyas, Tirs, Tor, Toyer,Tuiyesi, Turani, Turko, Turmuş, Turun, Uduran (Huduran), Ugus (Tugus), Ulu Toyun, Upurkupak, Uraş, Utu, Ülgen, Yalpagan, Yarri, Yeşil Han, Yıldız Han, Zabba-ba, Zas Hazuna, Zit Ariyas, Zu.
__________________
"Yendiklerinizle dost olamazsınız"

Cengiz Han
Bugün 5 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol